Altıncı yüzyıl… İstanbul'da imar hareketlerinin yoğunlaştığı, Ayasofya'nın Bizans siluetini henüz süslediği devirler… Bu zamana kadar Bizans İmparatorlarının mesire yeri olan ve İstanbul'un Anadolu'ya açılan kapısı olma konumuyla, Bizans ordusunun toplanma ve konaklama bölgesi olarak kullanılan Samandıra, İstanbul'daki hareketlilikle birlikte bu yüzyılda yerleşik hayata kapılarını açmıştır. Orta Amerika'daki Maya Uygarlığının da bu asırda gelişmeye başladığını göz önüne alırsak Samandıra tarihinin köklülüğü hakkında daha iyi fikir sahibi oluruz. Damatris adı verilen beldeye asrın sonlarında Bizanslılarca bir manastır inşa edilmiş, fakat daha sonra bölgeye göç eden Seymenler'e terkedilmiştir. Bunun için olsa gerek Seymen ve Damatris kelimeleri zamanla kaynaşmış ve bu yeni yurt Seymendire adıyla anılmaya başlanmıştır. 1296 yazında İstanbul'u sallayan şiddetli depremde İmparator Andirdikos ailesiyle yazı geçirmek üzere Samandıra'da bulunuyordu.
Samandıra'nın İstanbul için anahtar noktada olması onu çağlar boyu stratejik bir öneme sevketmiş ve fetih duygularının cazibe merkezi haline getirmiştir. Peçenek Türklerinden bir kumandan Bizans'ı fethetmek için 1500 kişilik bir kuvvetle geldiğinde Samandıra'da bir gece konaklamış, İmparator 8.Mikeal Paliyalagoz da Latin işgalinde sırasında İstanbul'u Haçlılardan geri almak üzere ordusunu yine burada teşkil etmiştir. Malazgirt zaferinden sadece on yıl sonra, 1081 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Bey ve kahraman akıncılarının buralardan geçerek Üsküdar'a kadar gelmesi ve Ayasofya ile Bizansı Üsküdar'dan seyredişiyle başlayan ve Fethi Mübin'e kadar sürecek olan aksiyonlar silsilesinin belirgin bir satha oturtulması ve tahkim edilmesi adına kilit noktada bulunan Samandıra'nın fethi Mevlânâ Sinan, Dursun Fakih, Davud Kayseri ve Taceddin Kûrdî gibi büyük alimler; Akça Koca, Kara Mürsel, Sarı Gâzi, Konur Alp, Abdurrahman Gâzi gibi seçme yiğitler; Taptuk Emre, Gülşehri gibi mutasavvıf şairler; Abdal Musa, Abdal Murad, Dolgu Baba, Geyik Baba, Ahî Evren, Ahî Şemseddin gibi ululara, çevresinde yer vermekle gerek devleti, gerek hükümdarlık makamını idealist üreticiler zümresine dayamış olan Orhan Gâzi zamanında gerçekleşmiştir. İstanbul ve Marmara bölgesinin fethi için hayati öneme sahip Samandıra'yı almakla görevlendirilen Gâzi Abdurrahman Aydos Kalesini kuşatarak fethetmiş ve böylece Osmanlı hududu diğer fetihlerle birlikte Karadeniz ve İstanbul'a doğru genişlemiştir.
Burada fethe ilişkin bir rivayeti de aktarmakta fayda vardır. Denilir ki; Abdurrahman Gâzi'nin Aydos Kalesini muhasara ettiği sıralarda tekfurun kızı rüyasında kendisini bir kuyuda görür ve hiç tanımadığı güzel yüzlü biri gelir, onu kurtarır. Gece gündüz rüyasında gördüğü kişiyi düşünen tekfur kızı kaleyi savunan hisar halkına katılmak üzere surlara çıktığında görür ki, rüyasında kendini kuyudan kurtaran adam kaleyi kuşatmış olan askerlerin komutanıdır. Bir taşa sarıp attığı kâğıtta kaleyi almanın o gün için çok güç olacağı ve kan dökülmemesi için kendisine yardım edeceğini yazar. Bu mesajı alan Abdurrahman Gâzi kuşatmayı kaldırır ve beklemeye başlar. Kale halkının muhasaranın tamamen bittiğini düşünerek, kutlamalarla sarhoş olduğu bir anda tekfurun kızı kalenin anahtarını Abdurrahman Gâzi'ye ulaştırır ve hisar çatışma olmadan fethedilir. Fransız âlimi Grenard, Osmanlı İmparatorluğu'nun doğuşu için der ki: “la fondation de ce nouvel empire est un des plus grands faits des annales humaines et des plus étonnants = bu yeni imparatorluğun kuruluşu, beşer tarihinin en hayrete değer ve en büyük vâkıalarından biridir”(Grandeur et Décadence de I'Asie, Paris, 1939) Kim bilir, belki bu rivayet de Grenard'ın bahsini ettiği vâkıalardan bir parçadır… Kanûni döneminde Üsküdar'da Arap Hakim Vakfı adıyla Samandıra Camii Vakfı kurulmuştur. Ayrıca hicri 991 – 1146 (miladi 1583 – 1733) yılları arasında tutulan tamirat defterlerinde adı geçen hasbahçe ve İstanbul bahçeleri arasında Samandıra Kapuağası Çiftliğinden de bahsedilmektedir. Samandıra yakın zamana kadar nahiye ve köy vasfında kalmış, 1992 yılında belediye statüsüne kavuşarak hızlı bir şekilde gelişmiştir.
|